Kitap Önerisi: Hayvan Çiftliği ve 1984

Herkese merhaba. Yeni blogun ilk iki yazısında yakın zamanda okuduğum ve çok beğendiğim iki kitabı anlatacağım sizlere. Bu iki kitap da George Orwell tarafından yazılmış olmakla beraber muhteşem bir komünizm eleştirisidir aynı zamanda.

İlk olarak Hayvan Çiftliğinden bahsedeceğim. 1943 yılında yazılmasına rağmen 2.Dünya Savaşı nedeniyle savaşın bittiği 1945 yılında ancak yayınlanabilmiştir. Kitabın konusu ise şudur:

Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar kendilerini sömüren insanlara başkaldırır ve çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları tüm hayvanların eşit olduğu bir toplum oluşturmaktır. Fakat devrimin öncüleri olan domuzlar devrimi yolundan saptırır ve daha baskıcı bir diktatörlük kurarlar.

Burada George Orwell 2.Dünya Savaşı sırasında SSCB'nin başında bulunan Stalin'e tam bir eleştiri yapmıştır. Bütün kitap eleştirmenleri aynı görüştedir. Bu kitaptaki bir çok hayali karakter de o sıradaki bireylerden esinlenmiştir. Örnek verecek olursak: Kitapta Snowball isimli bir domuz vardır ilk bölümlerde. Bu domuz yenilikçi fikirler geliştirmekte ve tüm hayvanların eşitliği için fikirler üretmektedir. Fakat iktidar peşinde olan (ve Stalin'e benzetilen) domuz Napoleon önceden eğittiği 9 yavru köpeği haftalık toplantı sırasında çağırarak Snowball'ı çiftlikten sürer. Burada Snowball çok belli şekilde Lev Troçki'ye benzetilmiştir. 9 yavru köpek ise Rus Güvenlik Teşkilatı KGB'ye benzetilmiştir. Örnekleri çoğaltabiliriz elbette.

Kitabın sonunda ise domuzlar baş düşmanı olan insanlara tamamen benzemek için iki ayakları üzerinde yürümeye başlarlar ve koyunlara (bu koyunlar da iktidar yanlısı halka benzer) öğrettikleri "dört ayak iyi iki ayak kötü" sloganını "dört ayak iyi iki ayak daha iyi" olarak değiştirttirirler. Ve aynı bölümün içerisinde insanlar ile domuzlar eşit seviyelerde bir araya gelirler ve yan çiftlik olan Foxwood Çiftliği'nin sahibi Bay Pilkington espriyi patlatır: "sizler aşağı kesimlerden hayvanlarınız ile uğraşmak zorundaysanız,bizler de kendimizin aşağı kesimlerinden insanlarımız ile uğraşmak zorundayız"

Bu söz elbette acı bir gerçeği belirtir: Artık insanlar ayrı ayrı sınıflara ayrılmış durumdalar bildiğimiz üzere. İnsanlar arasında büyük bir fark var. Mesela devlet liderleri zenginlik içinde yüzerken gecekondularda yaşayan ve 800 lira maaşla geçinmeye çalışan insanlar da var.

Bu kitap eğer ki anlanmadan okunursa yalnızca bir fabl örneğidir. Alt başlığında yazıldığı gibi "bir peri masalıdır" Fakat anlayarak okunursa bu kitap tüm gerçekleri önümüze açık açık seren "bir peri masalıdır"

Kötü sonla biten bir peri masalı.

(yakında detaylı bir kitap özetini de yazacağım.)

Yorumlar