Heyecanlı Malezya GP

Herkese merhabalar. Yaklaşık bir hafta önce ekim ayına girmiş bulunmaktayız, bulunduğum şehir olan İzmir de yavaş yavaş soğumaya başladı, bu da en sevdiğim havaların yaklaştığı anlamına geliyor, sevinçliyim aslında :D

Ekim ayının en iyi yanı şu anlık 10 günde tam 2 GP izleyebilmiş olmak. Bunlar son kez düzenlenen Malezya ve en çok sevilen pistlerden biri olan Suzuka'da yapılan Japonya. Bu yarışlarda gerçekleşen olaylar ve kendi yorumlarımdan bahsedeceğim bu yazımda.

İlk olarak Malezya ile başlayalım. Malezya'daki Sepang aslında gerçekten güzel ve heyecanlı bir pist fakat neden bilmiyorum son kez düzenleniyor şu an için. Ve gerçekten son sefere yaraşan bir GP oldu geçtiğimiz haftaki Malezya. Antrenman turlarında en hızlı isimler Ferrari'ler oldu, ikinci ve üçüncü antrenmanlarda en hızlı turları attılar. Fakat sıralama turlarına geçildiğinde elbette talihsizlikler baş gösterdi ve Vettel (ki kendisi şampiyonluk adayı) turbo arızasından dolayı zaman turu atamayarak yarışa son sıradan başlamak zorunda kaldı. Pole pozisyonunu ise sadece 45 salise fark ile Hamilton aldı, ikinci sırada ise Raikkonen'in olması Ferrari taraftarlarını umutlandırdı. Peki talihsizlikler Ferrari'nin peşini bıraktı mı? Elbette bırakmadı, yarışa dakikalar kala Raikkonen'in arabası batarya arızası yaptı ve Raikkonen yarışa çıkamadı (çıksa muhtemelen kazanacaktı, gerçekten formundaydı). Bu da bir çok kişi için tek anlama geliyordu: Hamilton'un kesin zaferi.

Formula 1'in en sevdiğim yanlarından biri her an her şeyin olabiliyor olması, Malezya'da da aynısı oldu. 3. turda Verstappen (kendisi tam bir kamikaze fakat gerçekten hızlı sürüyor) Hamilton'a güzel bir atak yaparak ilk sırayı aldı ve yarışın galibi oldu. Bu kendisinin 2. GP zaferi ve kendisi henüz 20 yaşında. Gerçekten tebrik etmek dışında yapılacak hiç bir şey yok. Gelelim yarışın asıl kahramanına: yani Sebastian Vettel.  Kendisi 20. sırada başladı fakat son zamanlarda gördüğümüz en agresif sürüşünü yaparak daha ilk turda 4 sıra almayı başardı, sürekli sıraları tırmandı, hatta 2 kez Malezya'nın gelmiş geçmiş en hızlı turunu atarak ismini yazdırdı, son 10 tura girilirken 3.sıradaki Ricciardo ile farkı her geçen saniye kapattı. Fakat Ricciardo'da iyi bir pilot (ki kendisi daha yarışın başlarında Bottas'ı rahat bir şekilde geçerek oturmuştu 3.lüğe) ve güzel bir savunma yaparak Vettel'i savuşturdu, Vettel yine de 16 sıra yükselip son zamanlardaki en iyi sürüşü ile 4. oldu. Günün sonunda da elbette günün sürücüsü seçildi.

İlk 10'u tamamlayan diğer isimler ise iyi bir yarış geçirmeyen Bottas, hastalığına rağmen iyi bir derece alan Perez, en iyi kariyer derecesini bir kez daha tekrarlayan çaylak Vandoorne, Williams pilotları Stroll ve Massa, son olarak ise bir kez spin atmasına rağmen tek sıra kaybetmeden toparlayan Ocon oldu. Aynı zamanda bu yarış öncesinde bir süreliğine takım dışına çekilen Kvyat yerine yarışan, geçtiğimiz yılın GP2 şampiyonu Gasly'în de ilk yarışıydı, kendisi 14.tamamladı bu yarışı.

Şimdi gelelim yarışın sonunda gerçekleşen enteresan kazaya: yarış sonunda Vettel bir nevi zafer turu atarken Stroll ile çarpıştı ve arabanın arka tarafı ciddi hasar aldı, tekerleği resmen arabanın arkasına yüklenmiş gibiydi kaza sonrası. Bu nedenle Vettel pit'e Wehrlein'in arabasının önüne binerek gitti, bize de çok güzel fotoğraf kareleri bıraktı elbette.

Anlayacağınız Malezya benim bu sezon izlerken en çok zevk aldığım GP oldu, Vettel umarım hep bu şekilde uçmaya devam eder. Japonya GP'si hakkında yazacaklarımı ise yarın yazacağım, sıkıcı bir yarış olduğundan bugün hiç hakkında yazasım yok :D Şimdilik kendinize iyi bakın...

 Vettel'in arabasının kazadan sonraki durumu, gerçekten iç yakıcı...
Ve elbette yarışın en güzel karesi, Vettel'in Wehrlein'i taksi olarak kullanması :D

Yorumlar