2019'da dinlediğim en iyi şarkılar listesi-1

2019, 2018 gibi hayatımı etkileyen bir sene olmadı sanırım. Daha çok 2018de verdiğim kararların tezahürünü gördüğüm ve karar almaktan çok adım attığım bir yıl oldu. Hatta verdiğim tek kararı da geçtiğimiz günlerde verdim diyebilirim -bundan ileride bahsedeceğim-.

Yine de şarkı anlamında bakarsak, hiç de kötü bir sene değildi. Bir çok güzel şarkı ve grup keşfettim. Özellikle Japonca ve Türkçe müzik külliyatımı genişlettim. 3 bölüm halinde bu sene dinlediğim en iyi şarkıları sizlerle paylaşacağım. İlk bölüm daha genel olacak, ikinci bölüm Japonca, üçüncü bölüm ise Türkçe şarkılar hakkında olacak. O zaman başlayalım.

Yazıya başlamadan önce, bu sene en çok dinlediğim ve en çok sevdiğim grup olan Renaissance'nin, Ashes Are Burning albümünün kapağını buraya bırakmak istiyorum.



Renaissance - Ashes Are Burning

-Renaissance 70lerin en özgün progressive rock topluluklarından birisi. Bir kadının o yıllarda progressive rock grubunda bulunmasını bile ilginç bir nokta olarak değerlendirilirken, Renaissance bunun da üstüne çıkıyor ve grubu Annie Haslam'ın müthiş vokali üstüne kuruyor. Zirveleri ise hiç şüphesiz ki Ashes Are Burning albümü ve albüm ile aynı ismi taşıyan son şarkı. Şarkıyı dinlerken aynı anda hem mutlu olabilir, hem de depresyona girebilirsiniz, orası size kalmış. Fakat şu kesin ki: dinlerken sanatsallıklarının her zerresine hayran kalacaksınız.




Ariel Pink - Fright Night

-Fright Night, 1985 çıkışlı bir gerilim filmi. 80lerin klişe vampir filmlerinden birisi olsa dahi o yıllarda çocukluklarını yaşamış kişilerin denk gelip sevdiği bir film. Ariel Pink, şarkılarında bu filme gönderme yapıyor mu bilinmez, fakat grubun bir hayranının yaptığı, film görüntülerinin şarkı ile birleştiği güzel bir video var, aşağıya bırakıyorum. Öyle ya da böyle, Fright Night benim için unutulmaz şarkılar kategorisine girdi 2019da.




Groove Armada - At The River

Her ana, her moda hitap edebilen bir şarkı bu da. İsterseniz yağmurlu bir günde balkondan dışarıyı izleyin, ister otobüste tıklım tıklım bir yolculuk yapın, isterseniz bir yerde oturup kahve için, At The River o müthiş atmosferiyle hepsine güzel bir şekilde eşlik edecek. Groove Armada, üflemelileri özellikle aşırı yerinde kullanarak şarkıyı tatlandırıyor.




Grace Jones - Slave To The Rhythm

-Grace Jones, popun gerçek kraliçelerinden. Pop dediysek öyle sığ 80ler popundan (o bile müthiştir ya aslında) değil, gerçek elektronik poptan bahsediyoruz Grace'i tanımlarken. Slave To The Rhythm ise aslında başlı başına Grace Jones'in otobiyografisi. Kendisini mutlaka araştırın ve bol bol Slave To The Rhythm dinleyin.




Supertramp - Hide In Your Shell

-İlk dinlediğimde ölçüsüzlüğü nedeniyle ısınamadığım bir şarkı olmuştu. Nitekim orta bir hızda başlıyor, sonra yavaşlıyor, ardından da hızlanıyor bu şarkı. Supertramp'in coşkusunu en iyi yansıtan şarkılardan biri olduğunu ise aslında Child of Vision'u dinledikten sonra anlayabildim, sonrasında da bütün yaz mevsimini güzelleştirdi zaten bu güzel şarkı.




Prince - Little Red Corvette

Prince'in 80lerin synthleri ile 70lerin pop rock'ını birleştirdiği müthiş 1999 albümünün ana şarkısı diyebiliriz. Şubat ayında çok dinledim bu sene, Aydın'a trenle yaptığım yolculuğu hatırlayacağım her zaman.




Prince - Purple Rain

-Prince üstad hakkında çok bir şey yazmaya gerek yok. Sadece kendinizi şarkıya bırakın yeterli. Şarkının en iyi gittiği zaman ise zaten isminden anlaşılır.




Porcupine Tree - Gravity Eyelids

Porcupine Tree'nin progressive havasını sert fakat duygulu şekilde görebildiğimiz, In Absentia'nın en iyilerinden Gravity Eyelids. Ne hissettirdiğinden bahsetmek çok zor, fakat sanki nihai son yaklaşıyormuş gibi hissediyorsunuz diyebilirim kısaca.




Daniel Licht - Blood Theme

-Dexter benim için 2019u 2019 yapan başlıca şey diyebiliriz. Dexter'i bu yazıda anlatmayacağım, çünkü Dexter birden fazla yazıyı hak ediyor. Yine de mükemmel soundtrackinden bahsedeceğim.

Blood Theme her bölümün sonunda çalmakta ve zaten gerilimli bir şekilde biten bölümlerden sonra ağzımız açık şekilde kendini dinletmekte. Kaç kez gecelerime Blood Theme ile nokta koyduğumu saymadım bile. Bu mükemmel soundtrack'i diziyi izleyen izlemeyen herkese tavsiye ediyorum, fakat Dexter'ı de mutlaka izleyin.



M People - Don't Look Any Further

-70lerin funk-disko üstadlarından Dennis Edwards'ın şarkısını nasıl en güzel remixleyebiliriz şeklinde bir soru varsa cevabını M People müthiş bir şekilde vermiş diyebiliriz. Orijinalinden daha güzel coverlar listesine de üstlerden girer. Kalabalık caddelerde dinlemesi iyi gidenlerden.




Saint Etienne - Only Love Can Break Your Heart

-1970leri çok sevenler için bu şarkının ismi tanıdık gelecektir: Şarkının orijinali Neil Young'un 1970'de çıkan After The Gold Rush albümünde bulunuyor. Benim de 2016da çok dinlediğim bir albümdü, bu şarkıyı da albümde Tell Me Why ve After The Gold Rush'un arkasından geldiği için çok severdim. Bu versiyonunu da ilk duyunca epey şaşırmıştım, fakat sonrasında peş peşe dinlediğim şarkılardan biri halime. Serin bir ilkbahar gününde, ağaçlarla dolu bir caddede yürüdüğümü hissettim ne zaman dinlesem. Havaların soğumaya başladığı bu günlerde de bulutların çekildiği günlerimi güzelleştirecek, eminim.




Matia Bazar - Vacanze Romane

-Matia Bazar, İtalya'dan çıkmış olan, 1980lerin en özgün gruplarından birisi. Kendilerini bir Pop Rock grubu olarak tanımlayabiliriz. Yine de en iyi albümlerinin başarılı bir Synthpop denemesi yaptıkları Tango olduğunu düşünüyorum. Vacanze Romane ise bu güzide albümün giriş parçası. Roma şehrinin o zamanki durumundan ve kendilerinin bu şehir içindeki hissiyatlarından güzel bir dil ile bahsetmişler, şarkının ismiyle de "Roman Holiday" filmine ufak bir gönderme yapmışlar. Günbatımlarında dinlemenizi tavsiye ederim.




Caravan - Nine Feet Underground

-Caravan'ın bu şarkısını anlatmaya kelimeler yetmez, dinlemek için de sadece arkada açıp dinlemek yetmez. Bu şarkıyı kulaklığınızı takarak dinlemeniz lazım, ve öncesinde müthiş bir albüm olan In The Land Of Grey And Pink'in ilk 4 şarkısını dinlemeniz lazım. Sonrasında Nine Feet Underground'un sihrini yaşayacaksınız ve yaşadığınız her saniyeden kesinlikle müthiş bir zevk alacaksınız. Bu şarkı bana daima bir Şubat sabahı gündoğumunda yaptığım yürüyüşü hatırlatır, muhtemelen seneler geçse de aynı şeyi hatırlatmaya devam edecek.





Nilüfer - Haram Geceler

Türkçe Pop'un gelebileceği en üst noktalardan birisi. Nilüfer'i gerçekten çok seviyorum ve böyle güzel bir şarkı kendisinden çıktığı için bu sevgim katlanıyor. Depresif geçen tüm gecelere -haram gecelere- tamamıyla uyuyor, bu yazıyı yazmakta olduğum bu dakikalarda da kendisi arkada çalmakta. Bana da yine haram geceler, evet.

(Bu yazıya başka Türkçe şarkı almadım. Ayrı bir yazıda Türkçe şarkılardan da bahsedeceğim.)




YMO - Perspective

-Bu şarkıyı sadece şarkının içindeki bir söz ile özetleyebiliriz: Maybe that's their way of life. Şarkı gerek melodisiyle olsun, gerek sözleriyle olsun, tekdüzelikten dem vuruyor.




Pizzicato Five - Baby Portable Rock

-Bu şarkının bende ayrı olmasının sebebi farklı. Küçükken oynadığım bir flash oyunda çalıyordu ve melodisi hep aklımda kalmıştı (oyunun adı Braineaters From Mars), Shibuya-Kei playlistlerine bakarken de bir anda karşıma çıkınca 11-12 sene geriye gittim. Şarkının özellikle klibi çok hoş, kıpır kıpır eden bir klip.




Randy Crawford - Street Life

-Bir diğer film şarkısı. Street Life'nin bana hissettirdiği tek şey var: caddelerde yürüdüğüm geceler. Street Life isminin hakkını veren bir şarkı, tam anlamıyla bir şehir şarkısı.




Belle and Sebastien - Your Cover's Blown

-2019da dinlediğim belki de en eğlenceli şarkı. Belle and Sebastien'in farklı fakat aşırıya kaçmayan enstrüman kullanımının en müthiş örneklerinden.




The Church - Under The Milky Way

-Donnie Darko'nun akılda kalan soundtracklerinden. aynı zamanda The Church'un en başarılı şarkılarından. Post-Punk'un New Wave'e kayan kısmına güzel bir örnek olarak gösterebiliriz. Özellikle geceleri ve yağmurlu havalarda çok güzel giden bir şarkıdır.




Yeah Yeah Yeahs - Heads Will Roll

-90ların alternative dance müziğini 2009da yapmak, üstelik bunu müthiş bir şekilde yapmak... Heads Will Roll 2019da dahi halen dinleniyor. A-Trak'in Project X için yaptığı remixi de elbette buna büyük bir katkı sağladı. Bisiklet sürerken sık sık dinlediğim bir şarkı oldu 2019da.




Francesco de Grigori - Viaggi e Miraggi

-Haziran başında, havalar ısındığı zamanlarda dinlemiştim bu şarkıyı ilk kez. Günbatımına doğru ağaçların arasında yürürken oluşan yaz serinliğini hissettiriyor bana bu şarkı, hatta Aralık ayında bile. Üstelik bu şarkı Spotify'da 2019'da en çok dinlediğim şarkı çıktı. Listeyi de kapatmak için en ideal şarkı kendisi.



Yazımızın ilk bölümü burada bitiyor. Umarım 2019da bana eşlik eden bu şarkıları siz de severek dinlersiniz. Şimdilik hoşçakalın :)








Yorumlar