Belçika GP'sinin Ardından

 Belçika'daki efsane Spa pisti bir çok efsanevi yarışa, bir çok efsanevi kazaya ve bir çok efsanevi mücadeleye sahne olmuş, müthiş bir pist. F1 takvimindeki en büyük yükselti değişimine ve en uzun mesafeye de sahip. Bu nedenle yarış öncesi F1 izleyicileri elbette çok heyecanlıydı, üstelik yağmur ihtimali de ortaya çıkınca Belçika'da güzel bir yarış izleyeceğimizi düşünüyorduk. Fakat beklenen yağmur gelmeyince, üstelik Mercedes belki de en domine yarışlarından birisini çıkarınca 44 tur boyunca yarış yerine konvoy izledik. 

Yarışı pol pozisyonundan başlayan Lewis Hamilton, bütün turları lider giderek kazandı. En hızlı turu son turda Ricciardo elde etmemiş olsaydı kariyerinin 6. grand chelem (galibiyet, pol, en hızlı tur, tüm turları lider gitme) istatistiğini elde edecekti fakat olmadı. Valtteri Bottas ortalama bir performansla ikinci oldu, Verstappen ise podyum serisini sürdürdü. Renault pilotları Ricciardo ve Ocon 4-5 bitirdiler, Ricciardo son tur en hızlı turu atarak Renault'a F1'e döndüklerinden beri ilk en hızlı turunu getirdi. Ocon ise son tur 32 tur boyunca orta hamuru kullanan Albon'u geçti. Albon 6, son turlarda yine hızlanan Norris 7, günün pilotu seçilen ve 12.başlayan Gasly 8.sırada bitirdi. Günün son puanlarını ise beklentilerin altında kalan Racing Point pilotları Stroll ve Perez elde etti. Yarışı izlemeyenler "e nerede bu Ferrari" diyebilir. Ferrari'nin kötü olduğunu biliyorduk, ama bu yarış herkesi şaşırttılar ve hiç bir sorun yaşamamalarına rağmen 13-14 bitirerek puan alamadılar. Startta 5 sıra kazanan Leclerc bütün kazandığı yerleri 6 tur içinde geri verdi. Ferrari içler acısı bir haftasonu geçirdi.

Lafı uzatmadan, çifter çifter takımları ve bu haftaki durumlarını inceleyelim.



Hamilton, zaferi hayatını kaybeden oyuncu Chadwick Boseman'a adadı.


Mercedes ve Renault ikilisiyle başlayalım. Mercedes'in W11 ile bu pisti de domine etmesi şaşırtıcı değildi elbette. Rakipsiz olmaları bekleniyordu, ki öyle de oldu. Hamilton Cumartesi günü müthiş bir tur ile pol pozisyonunu yarım saniye fark ile elde etti. Bottas iyi bir gün geçirmedi ve Verstappen'in sadece 0.005 saniye önünde ikinci olmayı başardı. Yarışı da başladıkları gibi bitirdiler. Bottas bu kez startta (starttan sonraki kısa mesafenin de yardımıyla) Verstappen'e herhangi bir avantaj vermedi, farkı da yeri geldiğinde açıp yeri geldiğinde sabit tutarak kolay bir ikincilik elde etti. Burada muhtemelen verilen mesaj şu idi: sen sadece bizim izin verdiğimiz derecede rekabetçi olabilirsin. Verstappen mesajı almış mıdır bilinmez, fakat Monza'da daha agresif olacaktır. Mercedes ile ilgili bahsedebileceğimiz diğer bir kısım ise Bottas'a giden "motor modunu birbirinize karşı kullanamazsınız" mesajı. Örtülü bir takım emri diyenler oldu, çünkü Bottas hayal kırıklığına uğramış gibi bir cevap verdi. 

Renault'a gelelim. Renault motorunun bu sene atılım yaptığı söyleniyordu, bunu net şekilde görmüş olduk. Puansız geçen aerodinami pisti İspanya'dan sonra sıralama turlarını 4-6 bitirdiler, startta da Ocon Albon'u geçerken, Ricciardo Verstappen'i özellikle Kemmel düzlüğü sonunda epey zorladı. Pitlerden sonra Albon'un gerisine düşen Ocon, son turda yerini geri aldı. Ricciardo ise Verstappen'in lastikleri biterken son turlarda kendisine iyice yaklaştı. İngiltere'deki gibi bir sürpriz görebilseydik, Renault podyuma çıkacaktı demek yanlış olmaz. Ricciardo böylece bu sezon 2.kez 4.sırada bitirmeyi başardı. Ocon ise zor başlayan senede en iyi sonucunu elde etti. Renault'da işler yolunda gibi, özellikle Ocon'un ileri adım atması, 2021'de onlar adına epey iyi bir gelişme olacak. 

Haftanın yıldızları.

Gelelim Red Bull ve McLaren ikilisine. Red Bull, daha doğrusu Verstappen için epey olaysız ve sıkıcı bir yarış oldu demek mümkün. Verstappen, sıralamalardaki güçlü ve yakın performansını yarışa elinden geldiğince yansıtsa da, Mercedes'lerin gücüne bir yerden sonra yetişmek mümkün değil. Yine de podyum serisini 6 yarışa çıkarmayı başardı Verstappen ve şampiyona ikinciliğini sürdürdü. İki Mercedes'in arasına girmeyi başarabilirse sezon sonu, büyük iş yapmış olacak. Öte yandan, sezonun en iyi Cumartesi gününü geçiren Albon, yarışta startın kaybedenlerinden oldu, pitlerde yerini geri alsa bile yine stratejide kaybeden isim oldu ve 44 turluk yarışın 32 turunu orta hamur ile gitmek zorunda kaldı. Son turda da Ocon'a karşı nefesi maalesef yetmedi. Albon stabil yarışmaktansa, agresif stratejilerle daha güçlü olabiliyor. RBR'den daha değişik bir strateji beklerdim ben. 

McLaren için ise iyi denilebilecek tek bir şey vardı: 10.başlayan Norris'in 7.bitirmesi ve son turlarda Ocon-Albon ikilisini zorlayabilmesi. Startta her ne kadar yer kaybetse de, Leclerc'in gerilemesi ile birlikte bu yeri geri aldı ve sonrasında da iyi bir performans ile klasik bir Lando günü geçirdi. Böylece şampiyonada Leclerc ile puanları eşitledi, Ferrari'nin Monza-Mugello'da yavaş kalacağını düşünürsek, şampiyona beşinciliğine yükselmesi büyük bir ihtimal. Carlos Sainz ise şanssızlık ve arıza dolu senesine devam ediyor. Egsoz arızası ile yarışa başlayamadı, Norris iyi bir performans gösterdi ve seneye koltuğuna oturacağı takım puan dahi alamadı. Epey üzücü bir haftasonu olmuştur onun için.

Bakışlar çok şey anlatır.

Geliyoruz en önemli kısma: Ferrari. Ferrari tarihinin en kötü yarışlarından birisiydi demek yanlış olmaz. Önce iki pilotla birden Q2'de elendiler, sadece Alfa Romeo, Haas ve Williams'ın önünde bitirdiler. Bu üç takımın kendi liglerinde olduğunu düşünürsek, haftasonunun en kötü takımıydı bile diyebiliriz. Yarışta Leclerc uçarcasına bir start aldı ve 8.sıraya kadar yükseldi, fakat Alonso'nun McLaren günlerini andırırcasına, kazandığı tüm pozisyonları bir bir geri verdi. Üstelik ilk piti de 10 saniye sürünce, Vettel'in gerisine düştü, sonrasında da Vettel'in sert savunmasıyla karşılaştı, yarışı da 14.sırada bitirdi. Vettel ise tüm yarış hiç ortada yoktu neredeyse, başladığı yerde bitirdi. Bu durumda elbette pilotlara hiç bir laf söylenemez, nitekim araç rezil durumda. Motor gerilemiş, aerodinami kötü, lastiklere iyi bakması da hiç bir şeyi etkilemiyor. Üstelik takım patronu Binotto, Ferrari'nin bir kriz içinde olmadığını söylüyor. Fakat bu açıklamaya hiç bir Ferrari fanının inandığını düşünmüyorum. Sorun yaşamadıkları halde iki pilot da puan alamadı. Monza-Mugello sonrası kelleler gidebilir, ki gitmeli de. Ferrari bu duruma kendi kendini getirdi evet, fakat tarihin en başarılı takımı bu konumu hak etmiyor.

İki pilot da durumdan memnun değil.

Sırada haftasonunun sürpriz takımları var, Alpha Tauri ve Racing Point. Racing Point için fazlasıyla sakin bir haftasonuydu, protestoların bir bir çekildiği iki haftalık sürecin ardından iyi performanslarını sürdürmeleri bekleniyordu, fakat sıralamalarda 8-9 oldular, yarışı ise Gasly'nin güçlü performansının ardından Stroll ile 9, Perez ile 10.sırada bitirdiler. Performanslarının neden düşük olduğunu Monza'da daha iyi yorumlayabileceğimizi düşünüyorum, fakat 4-5 biten İspanya sonrası beklenen bu değildi onların tarafında. Alpha Tauri ise iki araçla birden Q2'de elense bile yarışta çok daha iyi bir performans sergilediklerini söylemek mümkün, özellikle Gasly adına. Bu sene bir sıralamada ilk kez Gasly'nin önünde bitiren Kvyat, bu iyi performansını yarışa taşıyamadı ve yarışı başladığı gibi 11.sırada bitirdi, bu seneki istikrarsız performansını sergilemeye devam ediyor, Gasly'nin 18 puanına karşılık yalnızca 2 puanı var. Gasly ise, iyi performansını sürdürdü. İlk turu 10, üçüncü turu ise 8.sırada bitirdikten sonra iyi bir lastik koruma performansı gösterdi, son turlarda ise agresif stratejiyi iyi kullanıp 8.sıraya dönmeyi başardı. Bu vasat yarışta da günün sürücüsü seçildi böylece. Kendisini tebrik ediyoruz.

Senenin gizli süperstarlarından.

Bu uzun yazıyı son üç takımdan da bahsederek noktalayacağız. B liginde yarışan üç takım arasından en iyisi şüphesiz Alfa Romeo oldu bu hafta. Raikkönen'in Vettel'i düzlük sonu geçtiği ve yarışı iki Ferrari'nin önünde 12.bitirdiği bir yarış desek özetlemiş oluruz. Raikkönen son iki yarıştır iyi performans sergiliyor, 2021'de yarışır mı bilmesek de onu kariyerinin son demlerinde böyle rekabetçi izlemek F1 açısından gayet güzel. Giovinazzi için ise sözün bittiği yere bir kez daha geldik. Epey saçma bir hata yaptı ve aracından kopan lastik Russell'ın da yarışına mal oldu. Alfa Romeo milliyetçilik gazıyla kendisini tutmazsa, Giovinazzi için kısa F1 kariyerinin sonu geldi demek mümkün. Haas ve Williams'ın diğer pilotu Latifi için ise yorum yapılacak tek bir şey bile yok. Arkalarda sessiz sakin bir Spa turu attılar ve manzaranın tadını çıkardılar. Özellikle Magnussen bundan çok daha fazlasını hak ediyor tabii.

Spa'da 4 galibiyeti bulunan Raikkönen, sezonun en iyi yarışını çıkarttı.


Yorumlar