2022 Katar MotoGP: Bu nasıl podyum?

Yazıya bir iddia öne sürerek başlayacağım: Türkiye'deki neredeyse tüm Formula 1 hayranları, habersiz birer MotoGP hayranıdır. Neden derseniz, MotoGP ya F1 olmayan haftaların eğlencesidir, ya da F1'den önce vakit geçirten eğlencedir. Göz ucuyla da olsa yarışlar izlenir, en iyi pilotlar ve takımlar öğrenilir, belki bir pilot veya takım evlat olarak seçilir. Sonuç, bir süre sonra izlemeseniz bile hiç olmazsa sonuçlara bakmadan edemezsiniz :)

MotoGP benim için bundan çok daha ötesi. Formula 1'e başladığım zamanlarda diğer bir yandan MotoGP'ye de başlamaya karar vermiştim. F1 kadar olmasa bile ciddi anlamda sarmıştı beni. Halen de büyük hayranıyım, yarış kaçırmamaya çalışırım.

Her neyse, sadede gelelim. 2022 MotoGP sezonu, bugün Katar'da sessiz sakin bir şekilde başladı. Rossi'nin emekliliği, Marquez'in sakatlığı ve son iki şampiyonun birisinin ağırbaşlı (Joan Mir), diğerinin ise biraz itici (Fabio Quartararo) olması nedeniyle bir süredir MotoGP kitlesi pek büyümüyor. Gerçi rekabetin üst boyutlara çıkması ve herkesin kendini gösterebiliyor olması gibi serinin değerini arttıran ve seyirci çekmesini sağlayabilecek faktörler var, fakat bunun tek sebebi MARC MARQUEZ'İN SAKAT OLMASI. Suni bir rekabet gibi geliyor insanlara bir yerden sonra. Bu nedenle hem testler, hem de ilk yarış bir hayli "gölgede" kaldı diyebiliriz geçtiğimiz yıllara nazaran.

Fakat seri bizleri "ne gölgesi" diyen bir ilk yarışla karşılarken, yarışın sonucu da bu gölgenin varlığını yüzümüze yüzümüze vurdu. Bu nedenle en üstten başlayıp, klasmanın aşağı tarafına doğru ilerleyeceğiz. Pilot pilot, takım takım analiz bizim işimiz.

Podyum: Tahmin etmesi imkansız

Yarıştan önce "podyum nasıl şekillenir" sorusuna cevap olarak herkes Quartararo ve Bagnaia'yı banko yazar, yanına da Marquez-Mir-Rins üçlüsünden birisini ekleyerek cevap verirdi. Nitekim Quartararo ve Bagnaia geçen senenin biraz bile olsa rekabet yaşayan tek isimleriydi, Mir ve Rins'in motorları kuvvetli, Marquez de Marquez.

Ama öyle bir podyum vardı ki karşımızda... Las Vegas bahisçileri bile böyle bir podyum sıralaması yazmaz sanırım. Sıralamayı verelim.

1- ENEA BASTIANINI
2- BRAD BINDER
3- POL ESPARGARO

Evet, yarışın podyumu bu şekilde oluştu. Şaka değil. Podyumun hikayesine de değinelim kısaca. 

İlk bakacağımız pilot Enea Bastianini. Kendisinin potansiyelli olduğunu geçtiğimiz seneden biliyorduk. 2020 model Ducati ile 2 podyum şans eseri yakalanacak bir başarı değil sonuçta. Bu sene de yüksek bir tempo ile başladı Bastianini. Sıralama turlarındaki ikinciliği Honda pilotlarının jet startı esnasında koruyamamış, üstüne bir de Binder'a da geçilmişti. Fakat temposu olduğunu biliyordu, özellikle düzlüklerdeki hava kullanımı zekiceydi. Asla savunma imkanı sunmadı rakiplerine. Hep hücumdaydı. Böylece sezona kariyerinin ilk galibiyetini alarak, üstelik şampiyona liderliğiyle başladı! Bastianini'yi tebrik ederiz.

Binder hakkında konuşulacak pek bir şey yok, benim en beğendiğim pilotlardandır zaten. KTM onun gelişinden bu yana çok gelişti. Nereye giderse gitsin her açıdan pozitif katkı sunacak bir adam. Sezona podyumla başladı, ama bir şampiyonluk adayı mı değil mi göreceğiz.

Son olarak da bir Pol Espargaro klasiğiyle karşı karşıyayız. Bu adamda hız var, yetenek var, ama baskıya direniş sıfır sıfır sıfır. Bu basit savunma hataları nedeniyle kaçan kaçıncı zafer fırsatı saymayı bıraktım. Şu anda beş galibiyeti olabilirdi, bunun yerine halen ilk zaferini bekliyor. Bastianini'ye yer vermemek için viraja neredeyse 200 km hızla girmek.. tam bir amatör hatası. Sezona podyumla başlamak onu tatmin etmemiş olmalı, ama artık Honda'nın potansiyele sahip olduğunu biliyor. Ve artık Honda'nın bir Marc Marquez takımı olmadığını da biliyor. Yani, kağıt üstünde öyle ama bunca sakatlıktan sonra Honda uzun bir süre sadece Marquez'e odaklı bir motor üretmeyecektir. Bana kalırsa Espargaro'nun Honda'da bir geleceği var.

2022 Katar MotoGP'si podyumu. Tam anlamıyla "sürprizlere hazır olun" mesajı veriyor.


Nerede bu Ducati? Nerede bu Yamaha?

Podyumda alıştığımız isimleri göremeyince, elbette üreticilerin durumuna dair de birtakım soru işaretleri oluşuyor kafamızda. Nerede Ducati? Nerede Yamaha? Neden en iyi Ducati, Bastianini'nin eski Ducati'si? İki takıma da ayrı ayrı bakalım hemen.

Nerede bu Ducati?

Fabrika takımında iki pilot da yarış dışı kaldı. Jack Miller rölantide bir yarış sürdürürken mekanik arızayla yarış dışı kaldı. Garaja döndüğünde bir hayli sinirliydi Avustralyalı pilot. Bagnaia'nın aksine, 2023 için bir sözleşmeye de sahip değil. "Müzakerelerin" iyi başlamadığı söylenebilir.

Francesco Bagnaia ise büyük hayal kırıklığıydı. Sıralamalarda kötüydü, yarışa temposuz başladı ve en sonunda Jorge Martin'i geçmeye çalışırken iç çizgide kaza yaptı. Hem kendisini, hem de Martin'i yarış dışı bıraktı. Kabus bir sezon başlangıcı Pecco için. 

Pramac Ducati'de garajın bir tarafı keyifsiz, diğer tarafı ise "biraz" keyifliydi. Jorge Martin, pole pozisyonunu koruyamadı, sonra da Pecco tarafından biçildi. Neyse ki sakinliğini korudu.

Johann Zarco ise son dakikada gaza bastığı bir diğer yarış geçirdi. Quartararo'yu fotofiniş ile geçerek 8. olmayı başardı.

Yani aslında, üretici tarafından baktığımızda Ducati'de büyük sıkıntılar yok. Sadece "holeshot cihazı" icadını motorun ön tarafına da yaydıkları için başları belada. Ducati dışındaki beş üreticinin tamamı bu cihazın yasaklanmasını istiyor. Ducati, özellikle startlarda ve düzlüklerde holeshot'tan fazlasıyla faydalanmakta. Bu dramayı çözene kadar belli bir rölantiyi sürdürebilirler, yasaklanması durumunda da yaz arasına kadar motoru holeshot olmadan da geliştirebilecek seviyeye gelmeleri gerek.

Pecco için sezon çok kötü başladı.


Nerede bu Yamaha?

Yamaha'nın kötü olması testlerden bu yana beklenen bir durumdu, fakat bu kadar kötü olmalarını kimse beklemiyordu. Testlerden beridir sürekli takımı ve motoru eleştiren Fabio Quartararo bile. Quartararo, yarışta hiç varlık gösteremedi ve fotofinişte geçildiği bir dokuzunculuk elde etti. Temposu, Suzuki pilotlarını yakalamaya dahi yetmedi. Damalı bayrağı geçtikten sonra da başını salladığı gözden kaçmadı. Quartararo'yu seneye Suzuki veya KTM'de görürseniz şaşırmayın.

Diğer Yamaha ile Morbidelli de kötü bir gün geçirdi. Startta geriledikten sonra Yamaha'nın çapında bir tırmanış gerçekleştirerek yarışı 11. bitirdi.

Eski ismiyle Petronas Yamaha, yeni ismiyle RNF Yamaha'dan bahsetmeye gerek bile yok. Petronas'ın gidişinden sonra klasik, zorluk çeken bir uydu takımına dönüştüler, pilot kadroları ise artık dede olmuş Andrea Dovizioso ve alt serilerde hiçbir şey gösterememiş Daryn Binder'dan oluşuyor. Dovi 14, Binder 16. sırada tamamladılar. 

Yamaha, fabrika tarafında çok sıkıntılı durumda. Uydu tarafında ise arkayı toparlayacak bir Petronas yok artık. Motoru geliştiremezlerse onları zor bir sene ve şampiyonlarını kaybetme ihtimali bekliyor. İyi yanından bakarsak, Pedro Acosta ile flörtleşebilirler :)

Daha fazlasını, çok daha fazlasını istiyor.


Marc Marquez: Devri bitti mi?

Marc Marquez, son iki senenin en şanssız sporcularından birisi. 2020'nin açılış yarışındaki büyük kaza, hızlıca dönmeye çalışırken sakatlığının büyümesi, pencere açarken sakatlığının nüksetmesi, geri döndükten ve tempo tutmuşken de gözünden sakatlanması gibi sebeplerden ötürü 6 kez MotoGP şampiyonu iki senedir mücadeleden uzak. 

Neyse ki göz sakatlığını beklediğinden kısa sürede atlattı ve hem sezon öncesi testlerinde, hem de sezonun ilk yarışında hazır bir şekilde karşımıza çıktı. Hazır olsa da Marquez standartlarında olmadığı kesin. Yarışa 3. sıradan başlamasının ardından startta kısa süreliğine liderliği aldı fakat takım arkadaşına hızlıca mağlup oldu. Sonrasında Binder, Bastianini ve geriden gelen Aleix Espargaro'ya da sırayla geçildi. Savunma anlamında sıfır çaba gösterdi desek yeridir. Sanki zorlamadan alabileceği en iyi sonuca razı gibiydi. Bu bizim alıştığımız Marquez değil.

Fakat ben devrinin bittiğini düşünmüyorum. Geçtiğimiz sene onlarca ameliyat geçirmiş ve özellikle sezon başında birçok kez çaylak hatalarıyla kendini yerden bulmuş haliyle dahi 3 yarış kazanan bir pilottan söz ediyoruz. Uzun süre sonra ilk kez tam sezon temposuna alışması gerekecek. 5. sıra onun için gayet iyi bir başlangıç. Üstelik Yamaha kötü, Ducati tutarsız, Suzuki ise bir gün var, bir gün yokken  Marquez biraz alışması durumunda şampiyonluğu söküp alabilir de.


Yeniden en büyük olmaya hazır.


Peki ya diğer pilotlar?

Diğer önemli pilotlara da kısa kısa bir bakalım.

Aleix Espargaro: Katar'dan en mutlu ayrılan pilot olabilir. 2017'den beri, tam 5 senedir Aprilia'yı adam etmeye uğraşıyor. Dayanıklılık sorunları, günden güne değişen takım arkadaşları ve test üstüne test derken sonunda rekabetçi bir motora sahip. Aprilia'dan 2020'de KTM'in yaptığı atılımı görebiliriz.

Alex Rins: İstikrarsızlık abidesi sezona herhangi bir şey göstermeden başladı. Ama 2021'deki Rins'i düşünürsek düşmemesi dahi büyük başarı. 

Ki düşmemeli de. Pek belli olmasa da Rins'in koltuğu sallantıda gibi. Sezon ortalarına doğru hoşnutsuzluğu artacak bir Quartararo, Suzuki'nin iştahını kabartacaktır.

Joan Mir: Bagnaia ve Quartararo'nun girdiği durumlar sonrası şampiyonluk kokusu aldığını düşündüğüm isimlerden. Gelecek yarış Mir taraflı sürprizler görebiliriz.

Maverick Vinales: Tepetaklak giden kariyeri, Aprilia'da yeni bir soluk alabilir diye bekliyorduk, ama Katar'da -özellikle de Aleix'in aksine- gerçekten kötüydü. 2017'de "Yamaha'da Rossi devrini kapatacak isim" konumundan, Aprilia'da puan mücadelesi veren isim konumuna düşmesi üzücü, ama bu yolu kendi seçti. Aprilia'nın gelişim eğrisini yakalayamazsa, MotoGP kariyeri bitme noktasına gelebilir, çünkü Aprilia dışında gidebileceği tek adres RNF Yamaha.

Böylece uzun bir MotoGP incelemesini bitiriyoruz. Her yarıştan sonra yapmayı planlıyorum, yapar mıyım zaman gösterecek. Gerçi MLB muhtemelen başlamayacağı için... neyse o başka bir konu.

Yorumlar