FIA, Suudi Arabistan'da ciddi bir skandala imza atmıştır

Suudi Arabistan GP'sinde yaşananları kısaca özetlemek gerekirse: Fernando Alonso, ilk yarışta Esteban Ocon'un yaşadığını yaşamış ve aracını grid çizgisine net konumlandıramamıştı, dolayısıyla emsal bir örneğin olduğunu düşünürsek henüz ikinci turda beş saniye zaman cezası çıkması pek de şaşırtıcı olmadı.

FIA bu konuda aslında sezonun ilk Formula 3 yarışından bu yana çok sıkı davranıyor; o yarışta pole pozisyonu sahibi Gabriele Mini beş saniye ceza almış ve son turdaki bir güvenlik aracı sonrası podyuma çıkacakken sekizinci olabilmişti.

Cezayı çekmek zorunda olduğu pit stoplar yaklaşırken şans kariyeri boyunca şanssızlıklarıyla tanıdığımız Alonso'nun yüzüne güldü; takım arkadaşı Lance Stroll'ün yolda kalması sonucu güvenlik aracı piste girmişti ve İspanyol pilot cezayı çekse dahi ikinciliği koruyabilecek bir aralığa sahipti.

Burada da ikinci sıkıntı ortaya çıktı: FIA'nın ifadesine göre Aston Martin'in arka kriko elemanı henüz beş saniye dolmadan kriko ile araca dokunmuştu, bu da "ceza bitmeden araç üstünde çalışmaya başlamak" olarak değerlendirildi ve podyum seremonisinden sonra gelen bir cezayla Alonso 10 saniye ceza alarak dördüncülüğe geriledi.

Aston Martin kısa bir süre sonra cezaya itiraz etti ve FIA takımın itirazını haklı bularak yayınladığı son gerekçeli karar ile Alonso'nun cezasını geri aldı.


Rezalet işin neresinde?

FIA'nın gerekçeli kararını kısaca incelediğimizde gözümüze "Aston Martin'in geçmişte ceza verilmeyen yedi örnek gösterdiği" ifadesi çarpıyor.

Bu aslında bir nevi suçun itirafı, nitekim takım bir ihlal olmadığını değil bu ihlali yapanların ceza almadığını belirtiyor. Geçmişteki yedi örneğin FIA'nın gözünden kaçtığı bariz bir gerçek, ancak spor gibi, özellikle de motor sporları gibi sürekli kendini yenileyen bir dalda eski örnekler üstünden "onlar yaptı, biz de yaptık" diyebilmek pek mantıklı değil.

Arkadaşlar, ihlal ihlaldir. Büyüklüğü, süresi, ihlali gerçekleştiren kişi veya takım fark etmez, ihlal ihlaldir. Bu spor Sebastian Vettel'in son podyumunu seremoniden saatler sonra elinden aldı, Daniel Ricciardo'nun ilk podyumunu elinden aldı. Her şeyi geçtim 2008 Belçika GP'sinde çok sert yorumlanan bir ceza nedeniyle Lewis Hamilton'ın galibiyetini elinden aldı.

Bu üç olayda da takım veya pilot ihlalleri var mıydı? Vardı. O döneme göre ceza aldılar mı? Aldılar. Günümüzde benzer ihlallere aynı ya da farklı cezalar çıkabilir mi? Çıkabilir, çünkü spor ilerliyor.

Kararın kalanında ise "iki tarafın krikonun araca değmesinin 'araç üstünde çalışma olarak kabul edilip edilmeyeceği' konusunda uzlaşmaya varılamadığı, bu nedenle cezanın geri alınacağı" ifadeleri bulunuyor, bana göre de asıl sıkıntı bu.

Federasyon bu karar ile "biz dünyanın en büyük motor sporları organizasyonunun kural kitabını eksik yazdık, dolayısıyla aldığımız kararların tutarsızlığı sebebiyle ceza veremeyecek durumdayız diyor. 

Federasyon bu karar ile aldığı kararlara temel oluşturacak bir altyapıya sahip olmadığını ve sadece birkaç açık sayesinde bir takımın ihlalinin cezasız kalabileceğini gösteriyor.

Skandal bir kararın gölgelediği bir performansla kariyerinin 100. podyumuna ulaştı Padre.


Toparlamak gerekirse, gerekçeli karardan çıkarım yaptığımızda iki ciddi skandal ile karşılaşıyoruz. 


  1.  FIA, geçmişte gözünden kaçan veya kasıtlı olarak ceza vermediği olaylar üstünden değerlendirme yapmıştır, kuralları hiçe saymıştır
  2. Ancak daha kötüsü, FIA'nın kural kitabında "araç üstünde çalışma" tabirine yönelik ciddi bir tanım eksikliği yer almaktadır, bu nedenle hiçe sayılacak bir kural da bulunmamaktadır.


Kısacası doğru bir karar verdiğini düşündüğüm FIA, zekice davranan Aston Martin sportif ekibinin argümanları sayesinde ne kadar zayıf bir altyapıya sahip olduğunu ortaya koymuş ve ceza verilmesi gereken bir ihlali tam olarak bu zayıflık nedeniyle cezalandıramamıştır.

Kuralların bu kadar temelsiz yazılmış olması bize sorunun ne Niels Wittich'e, ne Eduardo Freitas'a, ne Charlie Whiting'e, hatta ve hatta Michel Masi'ye dahi ait olmadığını gösteriyor. 

Sorun, seneler boyunca asalak davranan FIA'nın ta kendisidir. Mohammed Ben Sulayem gibi eleştirilse dahi reformist olduğunu düşündüğüm bir başkan umuyoruz ki bu sorunlara da çözüm bulur.

Yorumlar